Veee Barbaros Şansal'la Tanışma:)

İzmir dönüşü, akşamın 9'u...Üzerimde iş kıyafetleri, tüm gün koşturmaktan üzerinde duramadığım topuklu ayakkabılar ve hınca hınç dolu havaalanında evime dönme hayalleriyle yaşıyorum. Üstüne bir de arkadaşımla farklı sıralarda bilet kesmemişler mi, çıldırmam an meselesi...Uçağa biniyoruz, 17 B sırasına yerleşiyorum ve bir bakıyorum yanımda moda dünyasının tanınmış isimlerinden, ki o kendine terzi yamağı denmesini tercih ediyor, Barbaros Şansal! Sonrası moda ve çoğunlukla hayat üzerine derin bir muhabbet...:) Merak ettiğim herşeyi soruyorum, bıkmadan usanmadan yanıtlıyor kendine has tarzıyla. 50' li yaşlarında, enerji dolu, hayatı dolu dolu yaşamış, yaşamaya da devam ediyor. İş yaşamında en çok gezenlerden biri olarak görürken kendimi, farkediyorum ki o bir Evliya Çelebi, hergün bir üniversiteye konuşmacı olarak davet ediliyor ki çoğunluk modadan ziyade hayata dair konuşmalar üzerine...Prensipleri var, "bunları bozmaya kimsenin gücü yetmez" diyor ve ekliyor "ülkeniz için çalışın, kalkındırın, tüketici olmayın, üretin..." ki yaşadığı herşeye rağmen söylüyor bunları... Danışıyorum, mesleğim değil ama çok ilgiliyim modaya diyorum, beni workshoplarına davet ediyor, e-mail adresini veriyor ve facebook'ta ekliyor. Kısacası o bitmek bilmeyen enerjisi ve derin bilgisiyle hem beni çok şaşırtıyor, aynı zamanda da kıskandırıyor...:)

Şimdi gelelim tiyolara:

• Asla "Made in China ve Bangladesh" yazan ürünleri giymeyin, yüksek oranda kanserojen içeriyormuş (özellikle H&M, Mango, Zara için...)
• Kıyafeti gösteren tasarımından çok dokusuymuş
• Doku yaratmak bir bilim, bir AR-GE olarak görülmeliymiş
• Kıyafetleri moda diye giymek yerine, kendinizi içinde rahat hissedeceğiniz yeni bir deri olarak görmek gerekiyormuş... ve daha neler neler...

"hocam sizinle İzmir dönüşü uçakta tanışabilmek benim için büyük bir şans ve aynı zamanda büyük bir zevkti, o güzel sohbetinizi bizden esirgemediğiniz için teşekkür ederiz, bitmeyen enerjinizle daha nicelerimizi kıskandırın lütfen;)"